Çocuk yaş grubu ortopedik yaralanmalara yaklaşımımız Demografik bir çalışma

Amaç:
Bir yıllık sürede acil polikliniğimize başvurup ayaktan veya yatarak tedavi edilen çocuk travma hastaları incelendi. Bu çalışmada, çocuk yaş grubu ortopedik yaralanmalarının cinsiyet ve yaşlara göre dağılımı, çocukların hangi oranda ve ne kadar süre ile yatırıldıkları, hangi ortopedik hastalıklarla daha sık karşılaştıkları istatistiksel olarak değerlendirildi. Çalışmanın amacı, 16 yaş ve altındaki çocuklarda ortopedik yaralanmaların sıklığını, dağılımını ve morbiditesini belirlemektir.

Gereç ve Yöntem:
2001 yılında acil polikliniğimize başvuran 22.386 hastanın 4.153’ü, 16 yaş altı çocuk yaralanma olgusuydu. Bu olguların bilgileri geriye dönük olarak incelendi. 2.759 erkek ve 1.394 kız hasta, birer yaş aralıklarıyla gruplandırıldı. Karşılaşılan yaralanma türleri belirlendi. Hastalıkların sıklığı her grup için ayrı ayrı hesaplandı. Ayaktan ve yatarak tedavi edilenlerin oranları, yatış nedenleri, ameliyat endikasyonları, ortalama yatış süreleri ve cinsiyetler arasındaki farklılıklar değerlendirildi. Sonuçlar oransal yöntemler ve ki-kare testi kullanılarak istatistiksel olarak yorumlandı.

Bulgular:
Çocuklar, tüm yaralanma olgularının %18,5’ini oluşturuyordu. Erkekler tüm gruplarda çoğunluktaydı. En sık görülen yaralanma türü üst ekstremite yumuşak doku yaralanmalarıydı. Radius distal kırıkları, en sık görülen kırıklardı. Humerus suprakondiler kırıkları ve femur diafiz kırıkları en sık yatış nedenleri olup, humerus suprakondiler kırıkları en sık ameliyat nedeni olarak saptandı. Ergenlik döneminde yaralanmalarda anlamlı bir artış izlendi (p<0.05).

Sonuç:
Ergenlik döneminde yaralanma sayısı artmaktadır. Erkekler daha sık yaralanmakla birlikte, hastaneye yatış ve ameliyat oranlarında kız ve erkek çocuklar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır. Femur diafiz kırıkları en sık ve en uzun süreli yatış nedeni iken, humerus suprakondiler kırıkları en sık ameliyat nedeni olmuştur. Bu bulgular, halk sağlığı açısından önleyici tedbirlerin geliştirilmesi bakımından önemlidir. Hasta sayımızın yeterli olması nedeniyle, elde ettiğimiz sonuçların çocuk ortopedik travmalarının demografik dağılımı konusunda genel bir fikir oluşturabileceği düşüncesindeyiz.

DİZ ARTROSKOPİSİ NEDİR NASIL YAPILIR?

Diz Artroskopisi Nedir? Buca’da Kapalı Diz Ameliyatı Mavi Deniz Tıp Merkezi’nde!

Diz ağrıları günlük yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir. Sürekli diz ağrısı, kilitlenme, şişlik ya da hareket kısıtlılığı yaşıyorsanız, nedeni menisküs yırtığı, kıkırdak zedelenmesi, ön çapraz bağ yaralanması gibi ortopedik bir sorun olabilir. Neyse ki, bu sorunların birçoğu artık açık ameliyatlara gerek kalmadan kapalı yöntemle (artroskopik cerrahi) tedavi edilebiliyor.

Diz Artroskopisi Nedir?

Diz artroskopisi, diz eklemi içine küçük kesilerden girilerek kamera yardımıyla yapılan, minimal invaziv bir cerrahi işlemdir. Bu işlem sırasında ortopedi uzmanı, hem dizin içini detaylıca görüntüler hem de hasarlı dokuları onarabilir.

Daha az ağrı, daha hızlı iyileşme süreci ve daha kısa hastane yatışı, artroskopik diz ameliyatını günümüzde en çok tercih edilen yöntemlerden biri haline getirmiştir.


Mavi Deniz Tıp Merkezi’nde Diz Artroskopisi: Uzman Doktor, Modern Teknoloji

Mavi Deniz Tıp Merkezi – Buca’da diz artroskopisi işlemleri, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Gökmen Deniz tarafından başarıyla gerçekleştirilmektedir.

Dr. Gökmen Deniz, diz cerrahisinde uzmanlaşmış, yılların tecrübesine sahip bir hekimdir. Tüm artroskopik işlemler, modern teknik donanımla ve steril ameliyathane koşullarında yapılmaktadır.


Hangi Durumlarda Diz Artroskopisi Yapılır?

  • Menisküs yırtıkları
  • Ön veya arka çapraz bağ yaralanmaları
  • Diz kapağı sorunları
  • Kıkırdak zedelenmeleri
  • Eklem içi serbest cisimler
  • Kronik diz ağrılarının tanı ve tedavisi

Diz Ağrısına Son! Buca’da Kapalı Diz Ameliyatı İçin Randevunuzu Alın

Buca ve çevresinde diz ağrısı çeken hastalar için artık açık ameliyat korkusu sona erdi. Mavi Deniz Tıp Merkezi’nde yapılan diz artroskopisi işlemiyle, hem tanı hem tedavi aynı seansta gerçekleştiriliyor. Üstelik, çoğu hasta aynı gün taburcu olabiliyor.

Buca diz artroskopisi

Kapalı diz ameliyatı İzmir

Mavi Deniz Tıp Merkezi ortopedi

Diz ameliyatı Buca

Gökmen Deniz ortopedi doktoru

Menisküs ameliyatı İzmir

Diz ağrısı tedavisi

Kapalı menisküs ameliyatı

İzmir’de artroskopik diz ameliyatı

Bilgi ve Randevu İçin:

📍 Mavi Deniz Tıp Merkezi – Buca
📞 0232 487 88 88

BUCADA ENDOSKOPİ KOLONOSKOPİ

Mide ve bağırsak sorunları yaşayan hastalar için aynı gün endoskopi hizmeti büyük bir kolaylık sunmaktadır. Özellikle uygun fiyatlı endoskopi arayan kişiler, hem kaliteli hizmet alıp hem de bütçelerini zorlamadan tanı sürecini tamamlayabiliyor. İzmir’in Buca ilçesinde sunulan uyutularak endoskopi Buca hizmeti ise, endişe duyan hastalar için konforlu ve ağrısız bir çözüm sağlamaktadır.

OMUZ ARTROSKOPİ AMELİYATI NASIL YAPILIYOR?

Omuz Artroskopisi Nedir? Buca’da Kapalı Omuz Ameliyatı Mavi Deniz Tıp Merkezi’nde!

Omuz ekleminde ağrı, hareket kısıtlılığı, takılma hissi veya güç kaybı mı yaşıyorsunuz? Bu tür şikayetler günlük hayatınızı zorlaştırabilir. İyi haber şu ki; birçok omuz sorunu artık açık ameliyatlara gerek kalmadan artroskopik yani kapalı cerrahi yöntemle başarılı şekilde tedavi edilebiliyor.

Buca’da, Mavi Deniz Tıp Merkezi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Gökmen Deniz tarafından uygulanan omuz artroskopisi, modern ve hızlı iyileşme sağlayan bir çözümdür.


Omuz Artroskopisi Nedir?

Omuz artroskopisi, omuz eklemi içini görüntülemek ve tedavi etmek amacıyla kullanılan, kapalı cerrahi (minimal invaziv) bir yöntemdir. Küçük kesilerden eklem içine kamera ve özel cerrahi aletler yerleştirilerek uygulanır.

Bu yöntem sayesinde:

  • Daha az doku hasarı oluşur

  • Ameliyat sonrası ağrı daha azdır

  • İyileşme süresi daha kısadır

  • Hastanede kalış süresi genellikle aynı günle sınırlıdır


Mavi Deniz Tıp Merkezi’nde Omuz Artroskopisi: Deneyim ve Güvenin Adresi

Op. Dr. Gökmen Deniz, omuz eklemi cerrahisinde deneyimli, modern teknikleri uygulayan bir ortopedi uzmanıdır. Mavi Deniz Tıp Merkezi’nin steril ameliyathanelerinde gerçekleştirilen kapalı omuz ameliyatları, hastaların konforu ve güvenliği ön planda tutularak yapılır.


Hangi Durumlarda Omuz Artroskopisi Gerekir?

  • Omuz sıkışma sendromu (impingement)

  • Rotator cuff (kas-tendon) yırtıkları

  • Omuz çıkıkları ve tekrarlayan instabilite

  • Labrum yırtıkları (Bankart lezyonu)

  • Omuz eklemi kireçlenmesi ve donuk omuz

  • Kapsül gevşekliği veya daralması

Bu tür durumlar ağrı kesicilerle düzelmiyorsa ya da hareket kısıtlılığı varsa, artroskopik cerrahi etkili ve kalıcı bir çözüm sunar.


Buca’da Omuz Ağrısına Kapalı Ameliyatla Çözüm!

Omuz artroskopisi, özellikle aktif yaşam süren bireylerde hem spor yaralanmaları hem de yaşa bağlı gelişen sorunlarda yüksek başarı sağlar. Buca ve çevresinde omuz şikayetleri olan hastalar, Mavi Deniz Tıp Merkezi’nde bu alanda uzman hekim ve gelişmiş teknoloji ile tedavi edilebilmektedir.

  • Omuz artroskopisi Buca

  • Kapalı omuz ameliyatı İzmir

  • Mavi Deniz Tıp Merkezi ortopedi

  • Gökmen Deniz omuz cerrahisi

  • Rotator cuff yırtığı tedavisi

  • Omuz ağrısı ameliyatı Buca

  • Omuz çıkığı tedavisi İzmir

  • Bankart onarımı kapalı cerrahi

  • Omuz sıkışması kapalı ameliyat

  • İzmir omuz cerrahisi uzmanı


 

OMUZ AĞRISI

Vücudumuzun en hareketli eklemi olan omuzdaki ağrılar bazen çok can sıkıcı olabilmektedir. Elin uzaydaki konumunda en önemli yer  belirleyici olan omuz, ağrıdığı zaman elin fonksyonlarında ciddi kısıtlılık yaratmakta ve hayatı zorlaştırmaktadır.Ağrı ile birlikte hareket kısıtlılığı da eklendiğinde iş içinden çıkılmaz hale gelir. Elimizi başımıza, sırtımıza, ağzımıza götüremediğimiz zaman kişisel ihtiyaçlarımızı karşılamakta bile zorlanırız.

Omuz ağrıları yansıyan ağrı(omuz dışı sebeplerden kaynaklandığı halde omuzda ağrının hissedilmesi durumu) veya omuz kaynaklı olabilir. Bunları birbirinden ayırmak oldukça önemli fakat genellikle kolay olabilmektedir. Yansıyan ağrılar omuz hareketi veya omuza bastırmak ile tetiklndirlemez veya alevlendilemezler oysa omuzdan kaynaklı ağrılar omuz hareketi veya bastırma ile tetiklendirilebilir veya alevlendilebilirler. Omuz kaynaklı ağrılar dirseği geçmez ağrı önkol ve ele doğru uzanıyorsa yansıyan ağrıyı düşünmek gerek.Yansıyan ağrılar akciğer kanseri, kalp krizi, boyun fıtığı gibi önemli problemlerden kaynaklı olabildiği gibi Cildi tutan basit bir viral enfeksiyondan da kaynaklanabilir . Omuz ağrılarını önemsemek ve kesin sebebi belli olana kadar geçer diye beklememek gerekir

ROTATOR CUF SENDROMU

Omuz kaynaklı ağrı sebeplerine baktığımızda en sık sebep olarak omuz kuşağı kaslarını görürüz.Bu kaslar  kolun yukarı kalkmasında ve omuzu sabitlemede görev alırlar. Problemin 4 kasın tendonlarını ilgilendiren rahatsızlıklardan olduğunu görürüz.Rotator cuf olarak adlandırılan bu kasların tendonları genellikle omuzun içinde kemikler arasında sıkışarak hasarlanır ,yırtılır(impingment veya sıkışma sendromu) ,iltihaplanır (tendinit) veya herhangi bir metabolik rahatsızlık veya sinir sistemi rahatsızlığına bağlı olarak özelliğini kaybeder. Omuz kuşağına bağlı problemlerde oluşan ağrılar çok tipiktir genellikle gece artar çıldırtıcı, insanın psikolojisini bozan değişik bir ağrı olarak tarif edilir ve omuz hareketlerini çok etkiler. Hasta kolunu başüstüne kaldıramaz ,sırtına götüremez veya bunları yaparken çok şiddetli ağrısı olur.Ağrı yavaş yavaş başlar günler içinde giderek artar ağrının artışı ile birlikte omuz hareketleri kısılır. Ağrı dirseği geçmez omuz ve kolda kalır.Teşhis  büyük oranda muayene ile konulmakla birlikte kalsifik tendinit, akromionun tipinin değerlendirlmesi subakromial aralığın değerlendirlmesi için çeşitli yönlerde röntgen,  tendonların bursanın iltihabı yırtık olup olmadığının değerlendirlmesi için mrı istenir. Bu değerlendirmeler için ultrason da kullanılabilmektedir.

BİSEPS TENDON PROBLEMLERİ

Biseps tendonun uzun başı omuz eklem içinden geçerek glenoid dediğimiz omuz yuvasının üst kısmına yapışır Biseps tendonu yapışma yerinden yırtılabilir, iltihaplanabilir veya tamamen kopabilir.Bu problemler rotator cuf problemlerinden farklı olarak genellikle aşırı zorlama ve travma sonrasında olur. Genellikle ağrılar rotator cuf yırtığı gibi istirahhatte de olmaz. Kol kullanıldığında zorlandığında ağrı olur( fakat kural değildir)  Bu tendon koptuğunda kolda biseps bölgesinde ,kasın düşüp orada toplanmasına bağlı  şişlik olur bu şişlik genellikle ağrısızdır İlk kopma anında ağrı olur fakat sonra ağrısı geçer .Biseps tendon yırtıkları ve iltihaplanmalarının tanısı  özel muayene tetkikleri ile konulmakla birlikte kesin tanı mrı ve usg ile konur.

OMUZ ÇIKIĞI

Omuz çıkığı ve instabilite konusu çok uzun bir konu olup bilinmesi gereken ve tedaviyi belirleyen en önemli şey tipidir.Tüm eklemleri gevşek olduğu için omuzu çıkan hastalar ile travma sonrasında veya ters bir hareket sonrasında omuzda yırtık olduktan sonra omuzu çıkan hastaları birbirinden ayırmak gerekir .Eklemleri gevşek olan hastaların tedavisi çok zordur ve genellikle psikolojik tedavide gerektirmektedir. Bu hastalar genellikle istediği zaman omuzunu çıkarıp tekrar kolaylıkla yerine takabilmektedir.ikinci gruptaki hastalarda hastanın yaşı omuz çıkığının geçmişi ,yırtığın büyüklüğü, eşlik eden kırık veye başka patolojilerin varlığı,  hastanın sahip olduğu ek hastalıklar tedaviyi belirlemektedir.Ağrı, çok şiddetli olur.Omuzda şekil bozukluğu olur.Hasta hiç bir şekilde omzunu oynatamaz ve genellikle ağrıyı azaltmak için o tarafa doğru eğik durur. Teşhis röntgen ile konulur.  İhtiyaç duyulduğunda bt çekmek gerekebilir. İlk tedavisi omuzu yerine yerleştirmek ve sabitlemektir. Bu işlemin mümkün olduğu kadar anestezi altında, zorlamadan yapılması önerilir. Omuzu acilde anestezisiz yerine yerleştirmeye çalışırken humerus başında kırık oluşması işten bile değildir.Bu çok katastrofik sonuçlar doğurabilir. Uzun süreli tedavisi kronik ağrıyı kesmek omuzun tekrar çıkmasını engellemek için yapılır onun planlanması için de mrı ve tomograf çekilmesi gerekir

DONUK OMUZ

Donuk omuz bir hastalıktan çok bir belirtidir aslında.Sistemik ve lokal bir rahatsızlıktan dolayı eklem kapsülünün iltihaplanıp sertleşmesi büzüşmesi sonucu omuzda ileri derecede hareket kısıtlılığı ve ağrı olması durumudur. Donuk omuz hafif ağrı ile başlar gittikçe artar ve yavaş yavaş hareket kısıtlılığı olmaya başlar.  Şeker hastalığı guvatır problemleri gibi tüm vucudu etkileyen problemlerden kaynaklanabileceği gibi sıkışma sendromu bursit rotator cuf yırtığı biseps tendon yırtığı veya kırık sonrasında gelişebilir.tanısı muayene ile konulur tedaviye başlamadan önce sebeini bulmak için kan tahlili ve görüntüleme yapılır

BURSİT

Vucudumuzda halk arasında  en az bilinen yapılardan birisidir kemiğin üstünde kemiğ dış ardan veya içerden gelecek travmalara karşı koruma için bazı bölgelerimizde bursa denilen yastıkçıklar bulunmaktadır. Genellikle ekleme yakın kemiklerin etrafında ve çıkıtı şeklinde olan kemiklerin etrafında olır en çok  diz ve omuz bölgesinde olmakla birlikte en çok proble yaratanı dirsek arka kısmında bulunan olekrenon bursasıdır. Omuz ekleminde zorlama sonrasında şişer ve iltihaplanabilirler tendinir ve rotator cuf ağrısı gibi ağrı yapar istirahatte ve gece çok şidetli ağrılar olabilr. Omuz hareketi ile ağrı artar dirseğe kadar yayılır ve yanma ağırlıklı bir ağrı olur.

OMUZ PROBLEMLERİNE TEDAVİ YAKLAŞIMLARI

Omuz ağrısında tedavi belirlenirken hastaya ait faktörler hastalığı kendisi kadar belirleyic olur.Hastanın yaşı cinsiyeti ek hastalıkları tedaviyeuyumu ve beklentisi çok öneml olabilmektedir bazen hasta omuz fonksiyonlarından çok ağrı ile ilgilenmekte ağrımı kesin ben başka bir şey istemiyormu demektedir bazen de hasta sporcu olabilmekte tam güç ve hareket açıklığı  e kısa sürede istemektedir bunların tedavisi hastalık ne olursa olsun farklılık gösterir ikinci önemli faktörü de hastalık ve hastalığı derecesi oluşturmaktadır.Tedavi yaklaşımı hastaya göre tüm tetkikler yapıldıktan sonra yapılır. Başlıca tedavi seçenekleri:İlaç tedavi ve istirahat, omuz içi steroid ve ağrı kesici enjeksiyonları ,PRP enjeksiyonu ,fizik tedavi ve en son olarak cerrahi işlemler  olarak sıralanır.Cerrahi işlem olarak genellikle artroskopik yapıldığı için omuz artroskopisne özel nir başlık açmak gerekir.

OMUZ ARTROSKOPİSİ

Eklemin açılmadan  kamera eşliğinde görüntülenmesine artroskopi ,onun eşliğinde gene eklem açılmadan yapılan işleme de artroskopik işlem denir.Omuz artroskopisi ve artroskopik işlemleri anestezi altında yapılır anestezi genellikle interskalen blok anesestezisi veya genel anestezi ile olur.İnterskalen blok anestezisi kola gelen sinirlerin boyun seviyesinden uyuşturularak elde edilen anesteziye verilen addır.hastanın ameliyattan sonra da kolunun uyuşuk kalmasını sağladığından hastanın konforuna büyük katkı sağlar. Ameliyat sırasında hasta bir şey hissetmediği gibi bilinci açık kaldığından aynı zamnada güvenli bir yöntemdir de.İşlem sırasında hasta shezlong pozisyonu dediğimiz yarı oturur pozisyonda durur omuz ve kol steril boyanır steril örtülür daha sonra omuzun arkasında açılan küçük bir delikte kamera ile omuz girilir ve omuz muayenesi ayrıntılı şekilde yapılır. Görüntünün net olması için eklem tüm işle boyunca sıvı ile şişirilir.işlem yapılacağı zaman işlemin cinsine göre omuz yan ve ön tarafından başka delikler açılır ve işlemler oradan gerçekleştirilir.işlemin çeşidine göre ameliyat 30 dk ile 90 dk  arasında değişir. Uzun süren işlemlerde genelde genel anestezi tercih edilir. İşlem bittikten sonra omuz kol askısı ile tespit yapılır ve genellikle hasta aynı gün taburcu edilir.Artroskopinin açık ameliyatlara göre avantajları şöyle sıralanabilr

1-Daha iyi görüntü alanı sağladığı için cerrah olaya daha hakimdir.

2-Ameliyat daha kısa sürer

3-Yara açılmadığı için enfeksiyon riski daha az daha az doku hasarı oluşur

4- Ameliyat kısa sürdüğü ve riski daha az olduğu için hastanın hastanede yatması gerekmez

5- Ağrı daha az iyileşme süresi daha kısa olur.

974 yılında Antakya’da dogdu ilk orta ve lise eğitimini antakya da tamamladı 1993 te marmara üniversitesi tıp fakültesinde başladığı tıp eğitimini 2000 yılında tamamladı. Ortopedi ve travmatoloji uzmanlık eğitimini 2001 2006 yılları arasında haydarpasa numune egitim arastirma hastanesinde tamamladi. Asistanlik eğitimi sırasında şişli etfal eğitim ve araştırma hastanesi plastik cerrahi bölümünden mikro cerrahi sertifikası aldı. 2006-2007 yılları arasında GATA da askerliğini yaptıktan sonra mecburi hizmet görevi için Batman Devlet hastanesinde görev yaptı. 2009 -2014 yılları arasında özel batman medical park hastanesinde çalıştı 2016 yilindan sonra izmir de özel mavi deniz tıp merkezinde ortopedi ve travmatoloji uzmanı ve yöneticisi olarak calismaktadir. TOTBID, TOTEK üyeliği TUMSAD yönetim kurulu üyeliği bulunmaktadır. Ortopedi ve travmatoloji geçmişi; Asistanlığını yaptığı Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma hastanesinde çok iyi travma cerrahisi ve pediyatrik ortopedi eğitimi aldı. Askerliği sırasında ülkemizin en iyi spinal cerrahi ekiplerinden biriyle çalışma fırsatı buldu . Mecburi hizmeti sırasında Batman bölge hastanesinde spinal cerrahi yapmaya devam etti. Bununla birlikte travma cerrahisi ve pediyatrik ortopedi ile de ilgilenmeye devam etti. 2007 yılından itibaren gittiği kurslarla artroskopik cerrahi eğitimini aldi. 2009 yılından itibaren daha çok artroskopik cerrahi ile ilgilenmektedir. Artroskopik rotator manşet tamiri ,artroskopik akromioplasti ve artroskopik oncapraz bağ tamiri yapılmış büyük hasta serileri mevcuttur. Diz, omuz, ayakbilegi, elbilegi , dirsek artroskopisi ve artroskopik cerrahisinde deneyimi mevcuttur.

İzmir bucada omuz artroskopisi yapan yerlerden biri ola mavideniz tıp merkezi omuz ağrılarınıza kalıcı çözümler bulmaktadır.Buca da ortopedi ve travmatoloji alanında en iyi hekimlerden biri olan Dr.Gökmen Deniz ‘in yaptığı ameliyat görseline aittir.

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM

DIŞ GEBELİK

Gebeliğin rahim içinde değil, kadınlık organlarının başka bir yerinde veya karın içinde yerleşmesine dış gebelik denir. Gebeliğin sorunsuz biçimde devam etmesi için rahmin içine yerleşmesi gereklidir, dış gebelik olduğunda bazen yaşamsal tehlikeler yaratabilen sorunlar görülecektir.

Dış Gebelik Nasıl Oluşur?

Erkekten gelen sperm kadında bulunan yumurta hücresi içine girerek döllenme oluşur. Yumurta hücresi döllenme öncesi ve sonrasında kadının vücudu içinde kendi boyutlarına göre oldukça uzun bir yolculuk yapar. Döllenmiş yumurta bu yolculuk sonunda rahim içine gelir ve sonrasında buradaki dokulara sağlıklı bir biçimde tutunabilirse gebelik başlamış olur.

Döllenme sonrası yumurtanın yaptığı yolculuğu engelleyen bir etken varsa başka her hangi bir dokuya yerleşebilir ve gebelik burada başlayabilir. Bu yerleşim yeri sıklıkla kordonun içi veya daha az sıklıkla yumurtalıkların yakını hatta bağırsakların üzeri olabilir. Dış gebelik, daha önce rahim ve yumurtalıkları etkileyen iltihap hastalığı geçiren, spiral kullanan, daha önce dış gebelik veya başka karın içiyle ilgili ameliyatlar geçirmiş kadınlarda daha sık görülür.

Dış Gebelik Belirtileri

Dış gebelikte başlangıçtaki belirtiler normal gebelikte olduğu gibidir, örneğin bulantı, iştahsızlık ve halsizlik gibi belirtiler görülebilir. Bir kadında dış gebelik büyümeye devam ederse en sık görülen ilk belirtiler adet gecikmesi sonrası vajina yoluyla kanama ve kasık ağrısıdır. Kanama çoğu zaman fazla olmaz ama kasık ağrısı günler içinde giderek artar ve dayanılmaz duruma gelmeye başlar. Ağrı bıçak batması tarzındadır ve çoğu zaman bir tarafta daha çoktur. Dış gebelikte bebek nadiren fazla yakınma olmadan üç aylık hatta daha fazla oluncaya kadar büyüyebilir.

Dış Gebelik Tanısı

Günümüzdeki gelişmiş tıbbi teknolojik olanaklar sayesinde dış gebelik tanısı koymak daha kolaylaşmış durumdadır. Kanda yapılan gebelik testi (bHCG) sonucunun oldukça yüksek bir değerde görülmesine rağmen vajinal ultrason ile rahim içinde gebelik kesesi görülmemesi dış gebelik durumu için uyarıcı olmalıdır. Ultrason ile biraz daha dikkatli bir inceleme ile kordonlardan biri içinde veya karın içinde başka bir yerde gebelik kesesi hatta bebek kalp atışları görülmesi ile kesin tanı konmuş olur.

Dış Gebelikte Tedavi

Dış gebelikte tedavi biçimine dış gebeliğin yerleşim yeri, kanda gebelik testi (bHCG) değeri ve iç kanama yapma durumuna göre karar verilir. Dikkatli bir değerlendirme ile ilaç tedavisi, cerrahi tedavi veya sadece takip kararı verilebilir. Bazı şanslı fakat nadir görülen durumlarda dış gebelik bulunduğu yerde herhangi bir tedavi gerekmeden kendiliğinden kaybolabilir. Uygun durumlarda dış gebeliğin ilaç ile tedavisi kanser tedavisinde kullanılan etkili bir ilaç ile yapılır.

İlaç tedavisinin işe yaramadığı veya karın içinde kanama var olduğu acil durumlarda cerrahi tedavi gerekli olacaktır. Günümüzde dış gebeliğin cerrahi tedavisi için laparoskopi daha sıklıkla kullanılmaya başlanmıştır. Laparoskopi sayesinde ameliyat daha az doku hasarıyla ve daha kısa zamanda tamamlanacaktır. Laparoskopi sonrası iyileşme ve taburcu olma süresi de çok kısadır. Hastanın acil ibir durumu varsa veya laparoskopi için uygun olmayan durumlarda geleneksel cerrahi yöntemleri seçilebilir.

DIŞ GEBELİK

DİYETİSYEN

OBEZİTE

Obezite, vücut yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının arzu edilen düzeyin üstüne çıkmasıdır.

  • Fazla kilolu: Vücut kitle indeksi (VKİ) 25-29,9 arasında olan kişiler fazla kiloludurFazla kilolu bir kişi resmi

Fazla kilolu bir kişi

  • Obez: Vücut kitle indeksi (VKİ) 30-34,9 arasında olan kişiler obezdirObez bir kişi resmi

Obez bir kişi

  • Aşırı obez: Vücut kitle indeksi (VKİ) 35 veya daha yüksek olan kişiler aşırı obezdirAşırı obez bir kişi resmi

Aşırı obez bir kişi

Obezite, dünyadaki en yaygın kronik sağlık sorunlarından biridir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, 2016 yılında dünya nüfusunun yaklaşık %13’ü obezdi. Obezite, kalp hastalığı, felç, diyabet, bazı kanser türleri ve diğer kronik hastalıkların riskini artırır.

Obezitenin nedenleri tam olarak anlaşılamamıştır, ancak aşırı ve yanlış beslenme ile fiziksel aktivite yetersizliği en önemli nedenler arasında kabul edilmektedir. Diğer olası nedenler arasında genetik faktörler, hormonal dengesizlikler ve bazı ilaçlar yer alır.

Obezitenin tedavisi, kişinin bireysel ihtiyaçlarına göre belirlenir. Tedavi seçenekleri arasında diyet, egzersiz, ilaç ve cerrahi yer alır.

Diyet: Obezitenin tedavisinde diyet, en önemli unsurlardan biridir. Diyet, kalori alımını azaltmayı ve sağlıklı beslenmeyi amaçlar.

Egzersiz: Egzersiz, obezitenin tedavisinde ve önlenmesinde önemli bir rol oynar. Egzersiz, kalori yakmaya ve kas kütlesini artırmaya yardımcı olur.

Obezite, önlenebilir bir hastalıktır. Sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz yaparak obeziteyi önlemek mümkündür.

OBEZİTE

ÜROLOJİ

SERTLEŞME PROBLEMİ

Sertleşme problemi penisin cinsel ilişkiyi sağlayamayacak kadar sertleşememesi yada başlangıçta sağlanan sertliğin sürdürülememesi olarak tanımlanmaktadır. Bu problem genellikle uzun bir süre içerisinde giderek artan tarzda ortaya çıkar ve zamanla kalıcı olur.

Sertleşme problemine yol açan bir takım risk faktörleri bulunmaktadır. Bunlar arasında en önemlileri; şeker hastalığı, yüksek kan basıncı, koroner kalp hastalığı, periferik damar hastalıkları, sigara, alkol, kan yağlarında problemler olması, obezite, metabolik sendrom, prostat hastalıklarının bulunması, bazı ilaçların kullanılması, böbrek ve karaciğer gibi organ yetersizlikleri, hormonal problemler, sedanter hayat ve yaştır. Bu riskfaktörlerinden bir yada birkaçının bulunması uygulanacak tedavi yöntemlerinin belirlenmesi ve alınıcak sonucun önceden kestirilebilmesi açısından önem taşımaktadır.

Bu risk faktörleri içerisinde ön önemlisi kalp hastalıklarıdır. Bir cinsel aktivite 10 saniyede iki kat merdiven çıkmaya eşittir. Bu nedenle kalp hastalıkları açısından risk taşıyan kişilerin bu durumları öncelikle düzeltilmeli ve daha sonra cinsel aktiviteye izin verilmelidir.

Hastanın değerlendirilmesinde penisin sertlik derecesinin belirlenmesi önemlidir. Buna sertleşme skoru da denilmektedir ve dört derecede belirlenir.

Normal: Tam sert ve dik.
Hafif: Birleşme için yeterli sertlikte ancak tam değil.
Orta: Sert ama birleşme için yeterli değil.
Ağır: Sert değil ancak dolgun.

Sertleşme probleminin derecesini belirlemek için kullandığımız yöntemlerden birisi de “Uluslararası Cinsel İşlev İndeksi” formunun doldurulmasıdır. Bu sorgulama formunda cinsel işlevle ilgili sorular bulunmakta ve verilen cevaplara göre hastalığın ağırlık derecesi belirlenmektedir. Bu değerlendirmeye göre hastalar; normal, hafif, hafif-orta, orta ve ciddi olmak üzere beş dereceye ayrılmaktadır.

Değerlendirme sürecinde yapılan tetkikler.

Biyokimyasal testler; Böbrek ve karaciğer fonksiyon testleri, kan şekeri, HbA1c, kan yağları.
Tam kan sayımı, tam idrar tetkiki
Hormon profili; Testosteron, FSH, LH, E2, Prolaktin, PSA, TSH,T3, T4
Tüm batın uoltasonografisi
Uluslararsı erektil işlev formunun doldurulması.
Özel tesler; NPT, İntrakavernozal enjeksiyon, Penil doppler, arteriyografi.

Tedavi

Yaşam tarzı değişiklikleri
Fazla kilolardan kurtulunması
Günlük aktivitelerin artırılması (yürüyüş gibi)
Sigara ve alkol kullanımının azaltılması ve kesilmesi
Risk faktörü olan hastalıkların tedavisi.
Hormonal bozukluk varsa düzeltimesi. Testosteron takviyesi gibi.
Gıda takviyeleri ve bitkisel ürünler. Hafif vakalarda yararlı olabilir.
PDE5 inhibitörü ilaçlar. Bunlar sildenafil, tadalafil ve verdanafil gibi ilaçlardır. Bilinen ilk örneği viagradır. Bu gruptaki ilaçlar mevcut damarları biraz daha genişleterek etki gösterirler.
Vakum cihazları. Penise dıştan uygulanır.
Penis içerisine ilaç enjeksiyonları.
Fiziksel tedavi yöntemleri
Düşük yoğunluklu şok dalga tedavisi (LiSWT)
Düşük yoğunluklu pulse ultrason tedavisi (LİPUS)
Bu fiziksel tedavi yöntemlerinin her ikisi de düşük yoğunluklu aralıklı basınç dalgalarından oluşmaktadır. LiSWT yaklaşık olarak 10 yıldır, LİPUS ise 5-6 yıldır klinikte kullanılmaktadır. Bilimsel çalışmalarda her iki yöntem de etkili olarak değerlendirilmiş ve bazı ülkelerin androlojik hastalıklar tedavi klavuzlarında yerlerini almışlardır.
PRP tedavisi
Bu tedavi yönteminde hastanın damarından alınan kan çeşitli işlemlerden geçirilerek kanın plasma kısmı hastanın penisine enjekte edilir.
Kök hücre tedavisi.
Ameliyat dışı tedavilerin son basamağıdır. Hastanın karın bölgesinden alınan yağ dokularından alınan materyal işlenerek kök hücreler ayrıştırılır ve penis dokusuna enjekte edilir.
Penis protezi
Tedavide son basamaktır. Diğer tedavilere cevap vermeyen ve ciddi hastalığı bulunanlara uygulanmaktadır.

Bu tedavi yöntemlerinden yaşam tarzı değişikliklerine mutlaka uyulmalıdır. Diğer seçenekler bir ya da birkaç tanesi hastanın durumuna göre ayrı ayrı ya da birlikte uygulanabilir. Tedavi yöntemlerinin seçiminde risk faktörlerinin olup olmaması ve sertleşme skoru yani hastalığın ağırlık derecesi büyük önem taşımaktadır.

Tedavi sonucunda hastada tamamen iyileşme olabilir, ilaca cevap vermezken ilaca cevap verebilir duruma gelebilir, yada tedavilerden yarar görmeyerek durumunda bir değişiklik olmaz. İyileşme gözlenmeyen hastalar için son seçenek penis protezi uygulamalarıdır.

SERTLEŞME SORUNU

Konuşmayı Başlat
Yardım mı Lazım ?
Özel Mavi Deniz Tıp Merkezi
Merhabalar 👋
Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz ?